Dönüp bakınca "vay be" dedirten bir haftandan sonra, o zaman buna devam ediyoruz peki ama nasıl sorusu vardı kafamızda. Yeni yıl geliyordu, masraflar beklediğimizin çok üstünde seyrediyordu ama içimizdeki o ses "devam edin" demeye devam edıyordu. Yeni yılı plajda çadırda karşılamaya karar verdik. Havai fişeklerin eşliğinde, uyuyan bebemizin yanıbaşında, sabaha kadar içen ve dans eden insanların arasında, bebe ile acaba kamp yapılır mı düşünceleri eşliğinde hoş geldi yeni yıl.
27 Mart 2024 Çarşamba
Maceranın ikinci haftası: Huacachina
4 Mart 2024 Pazartesi
Paracas: Maceranin Ilk Duragi
Selamlar,
İlk haftanın sonuna kadar beklemek zor oldu bu yazıyı yazmak için. Ama ilk günlerin yoğun duyguları arasında, bende kalanları beklemeye karar verdim. Keyifli, öğretici bir ilk hafta oldu diyebilirim.
Yola çıkışımız Noel bayramına denk geleceği için biraz endişeli idim konaklama bulma konusunda, bu sebeple bu tarihlerde bildiğimiz bir yerde olma taraftarı olduk. Aslında daha erken yola çıkarız önceki bir kaç tanımak istedğimiz noktayı daha görürüz diyorduk ama olmadı. Hatta yola çıkış gününde bile bitmeyen evi kapatma işleri arasında 10 saat gecikmeli çıkabildik yola. Bizi 3 buçuk saatlik bir yol bekliyordu. 20 aylık bebe ile kısa değil ama çok da uzun olmayan bir yol, ancak arabamızın (bütün ileriye dönük bakımları dahi yapılmış arabadan bahsediyoruz) bizi yolda bırakması ile gecenin 2sinde otobanda varacağımız yere 20 dk uzaklıkta, yolda kaldık. Aradığımız çekiciler ya Lima dan ya da Ica dan gelecekti, 2 veya 3 saat yoldan yani, o da belki sabaha çıkarlar ancak denilerek, bu sebeple çözümü kendi kendimize arayıp bulduk. Arabayı 500 metre ilerideki yerleşim yerine (şansımıza arabanın kendini komple kapattığı yere yakın bir yerleşim vardı, bir kaç km önce olsaydı böyle bir şansımız olmazdı) kadar ittik. İlk bulduğumuz konaklama yerine girdik ve uyuyup, sorunları sabaha sağlam kafa ile çözmeye karar verdik. Bu süreçte 20 aylık Mavi inanilmaz bir dayanıklılık gösterdi ve bizim hareketlerimize uyanmış olmasına rağmen (ilk defa ekranların desteğine başvurmuş olsak da) sakince bekledi ve sonrasında birbirimize sarılıp uyuduk 😊
Gezinin birinci gününü aslında o uyandığımız sabah olarak hesaplıyorum, çünkü gece yarısı başlamış olmak çok da manalı gelmiyor bana, bu sebeple gezinin 1. gününe uyandığımızda, Lima daki mekanikçimizin telefon desteği ile arabayı çalıştırmayı başardık ve ilk varış noktamıza doğru yola çıktık, ancak 5 dakika mesafede tekrar kapandı. Bu sefer bir araçtan yardım isteyip bizi varış noktamıza kadar götürmesini rica ettik.
İlk konaklama için hostel denemek istiyordum. Hem özel zamanlarda (bayram, yeni yıl gibi hazırladıkları aktivitelerin olması, hem de mutfak ve ortak alan gibi Mavi ile ihtiyaç duyacağımız alanlarının olmasından kaynaklı), neyse ki ilk başta deneme yapmayı istemişiz çünkü hostellere 18 yaş altının alınmadığını öğrendim. Biraz çeliskili bir bilgilendirme oldu bu çünkü bir çok gezginden bildiğim üzere, benim gibi düşünen bir çok aile hostellerde konaklıyor ama bana verilen bu bilgi, geziyi hosteller ve couch surfing üzerine planlayan ben için, üzücü bir haber oldu.
Uykusuz, problemlerle dolu bir doğumgünü sabahında herşeyi durdurup, keyifli bir kahvaltı yapıp güne başlama kararı aldık. Deniz kenarında güzel görünen bir mekana oturduk, kahvemizi ve kahvaltımızı istedik. Deniz havası, Lima’nın grisinden sonra içimize işleyen güneş güzel bir başlangıca mesaj veriyordu. Herşeyin ters olduğunu görüyor ama böyle hissetmiyorduk.
Kahvaltıdan sonra biraz kendimi toparlayıp daha önce iletişime geçtiğim bölgedeki couchsurfinglere yazmaya başladım, oradan konaklama için olmasa da genel bilgilendirme ve destek almış olmak biraz rahatlattı. Sonra kumsalın tadını çıkardık ailecek ve kendimize konaklayacak bir yer aramaya başladım. Noel in burada aile ile geçirilen bir bayram olması sebebiyle, henüz otellerin dolu olmadığını, asıl yogunluğun yılbaşı haftasonusu olacağını öğrendim. Temiz, sakin bir aile yerine giriş yaptık ve dinlenerek yenilendik.
Noel akşamı için yine de ilk düşündüğüm hostelde bir yemeğe katıldık. Neden hostelleri sevdiğimi bir kez daha göstermiş oldu bana ve bu bebekle hostele gitme işini nasıl çözerim diye düşündürmeye başladı beni. Keyifli sohbetler, idare eder yemekler, Meksikalı ve İspanyol gezginler ile sohbet dolu bu akşamın ardından, gece 12 yi bekleyemeden gidip uyuduk. Teknik olarak zorlu ama içimizin kıpır kıpır oldugu bir ilk gündü. Kelebeğin kozadan çıkarkenki zehrini atmasi gibi bir zorluklar zinciri icinde oldugumuzu, ama bunu da atlattik, geri donmek icin bir sebep degil modunda idik. Yani hersey havlu attirmak icin idealdi de, bizim oyle bir niyetimiz yoktu.
Sonraki
gunler ilk gune oranla cok daha akici gecti. Mavi yazlik bir koyde oldugunu
hissetti ve ona gore uyum sagladi. Her gun ve her gece denize gitmeyi isteyerek
uyuyup uyandi, kumdan kaleler yapti, plaj arkadasliklari edindi, oteldeki
kedilerle ve kopeklerle oynadi, park istedi ve neyse ki bulduk, kendi
mahallemizdeki kadar guzel olmasa da parkta oynadi. Tanistigimiz her insandan birseyler ogrendi. 1
hafta icinde inanilmaz oranda yeni kelimelerle iletisim kurmaya basladi. 1
valiz kitap, oyuncak ve etkinlik malzemesi getirmis olmak ile gurur duydum
cunku kitaplari, boyalari ve oyuncaklari en stresi anlarda onun yakin arkadasi,
bizim iletisim kanalimiz oldu.
Notlar:
4. gun mavi bezini
birakmaya karar verdi
Felix toplantisini Mavi ile yapabildi
Ilk couch surfing
baglantimizi kurduk, evinde yemek pisirdik
Arabanin arkadsinda
yemek pisirdik
Deniz kenarinda aksam
yemegimizi yedik, kahvaltimizi ettik.
13 Şubat 2024 Salı
Renklerin Pesinde 2. Sezon 0. Bolum!
Biz bir maceraya adim attik!
ilk fikir ciktigindaki sebeplerimiz ile bugunkuler belki de ayni degildir, ama kalbimizin sesi bunun bize en cok uyan secenek oldugunu soyleyip durdu bize.
nasil aldik bu karari, bir kahve sohbetinde (ya da tartirmasinda belki de), o anki sorunlarimizin buyuk kisminin bir yerde yerlesik yasamaktan kaynaklandigina inandigimiz, kizimizin daha fazlasina ihtiyaci var derken, o daha fazlanin aslinda materyal birseyler olmadigini farkettigimiz, ama fazlasini vermemiz gerektigini gordugumuz bir anda basladi. cocuklar cok guzel referans oluyorlar bize hayatimizda, onu gordukce kendi eksiklerimizi, kendimizi yenilemek ve beslemek icin yapmamiz gerekenleri daha net gorur olduk ve evimizi kapatip, bir sure gocebe gezginler olarak yasamaya karar verdik.
Biz: kendim, esim ve kizimdan olusan, biraz catlak ama bir o kadar da mantikli, gelecegimizin daha oze donus ile mutlulukla dolacagina inanan doga sever bir aileyiz.
dogumgunumuzden 1 gun once ciktik yola ve 34 ve 41 yaslarimiza bu maceranin gumbur gumbur dertleri ve heyecanlari ile baslayan gununde girmis olduk. yanimizda 20 aylik kizimiz ile ne kadar da dogru bir karar diye basladik. sanki yola cikana kadar uzerimizde gezinen gri bulutlar (belki de Lima nin grisiydi sadece) bir anda dagildi. gozlerimiz daha heyecanla bakar oldu. Endiselerimiz yok mu, tabi ki de var, ama beklentimiz hissel bir amactan ote degil su dakikada.
cok duygusaldi, milim milim tasarladigimiz baktigimiz evimize veda ederken, anahtarlari emlakciya teslim edip, kapiyi kapatirken, gozler bugulu, zihin binbir soru ile dolu idi, ama ne zaman ki yollarin ruzgari taradi saclarimizi, her nefeste ozgurlestik sanki.
maceramizin baslangici boyle oldu bakalim gelecek haftalarda bizi neler bekliyor.
RENKLERIN PESINDE 1. SEZON SONU
Yıllar önce gerçekleştirdiğim bu 6 aylık maceranın yazılarını tamamlayamadım bir çok sebeple. Defalarca açtım blogu, yazdım bazı yazılar ama bir türlü tamam edip paylaşamadım. Geçenlerde bir arkadaşımın kitabını okurken, verdiği linkler ile yazdığı bloglara eriştim ve bloglar da uzun bir sure once görevini tamamlamıştı ve kapanış yazılarını okuyunca çok tamamlanmış hissettirdi bana. Bu blogun ya da daha doğrusu bu seyahatin de tamam hissi için bir kapanış yazısına ihtiyacı olduğuna kanaat getirerek yazıyorum bu yazıyı.
Evet bundan 7 sene önce 6 aylık bir güney amerika macerasına çıktım. Kız başıma, kendi kazandığım para ile, onca endişe ve korku ile çevrilmiş, bir o kadar destek ve sevgi ile harmanlanmış bir şekilde. Yola çıkarken ki ana motivasyonum, "Arjantin vatandaşıyım" derken dilini, kültürünü bilmediğim için yaşadığım utanma hissini ortadan kaldırmaktı. Bundan cok çok daha fazlası ile döndüm ülkeme diyebilirim gönül rahatlığı ile. 6 ayda 7 ülke gezdim. Güney Amerika'nın ispanyolca konuşulan ülkelerinin neredeyse hepsini gezdim (Venezuela haric) ve Ant kültürünü takip edip tamamladım diyebilirim. Hiç bir zaman tam olması için yeterli olmayacaktır, ama benim beklentilerimin içerisinde yeterince tam oldu diyebilirim.
Gezimin en içten özetini aslında dönüş yolunda yaptığım paylaşımda göstermiş oldum. Aynen kopyalıyorum:
"6 aylık maceramın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Bundan tam 6 ay önce binbir deli fikir ile çıktığım yolculuktan beklentilerimin çok daha ötesine kavuşmuş ve çok daha fazlasını ister halde dönüyorum :) Türlü korkularıma ve yaratılan engellere rağmen içimdeki sese güvenerek çıktım ben bu yola.. Fikrimin ilk günlerinden beri beni destekleyen, Korkularımın ya da diretilenlerin bana engel olmasına izin vermeyen tüm sevenlerime teşekkürü borç bilirim.
Bi araba parası harcadığımı düşünenlere yanıldıklarını söyleyerek ;
uzaktan görülen şeylerin aslında gerçeği pek de yansıtmadığını;
gezmenin aman aman bir para gerektirmediğini,
Kötü insanların uzaklarda, yan komşunuz olma ihtimalinden daha yüksek bir ihtimalle var olmadıklarını,
iyi insanların her yerde karşınıza çıkacağını,
Farklı kültürlerin size bambaşka bir bakış açısı kazandıracağını,
yolda olmanın kendinizi tanımak için harika bir fırsat olduğunu,
iyi yaşamak için aslında ne kadar az şeye ihtiyacımız olduğunu,
yaşadığımız yerin değerini bilmemiz gerektiğini,
doğanın ne kadar verici olduğunu,
korumamız gereken yegane şeyin dünya olduğunu söylemek isterim.. Bir çok yeni insan tanıdım. Harika arkadaşlıklar edindim ve tabi ki de hiç beklemediğim hiç planlamadığım bir mutlulukla -aşkla- dönüyorum Memleketime.
Ben bugün 6 aylık bir maceraya nokta koyuyorum diyecektim aslında yazının başında ama sonra farkettim ki içime kaçan 'renklerin peşinden gitme aşkı ' tahminimce bir ömür benimle olacak ve asıl macera şimdi başlıyor :) Topuklu ayakkabılarıma ve 9 çeşidin dışındaki kıyafet dolabıma kavuşmanın heyecanı içerisindeyim 😂 ve elbetteki basit kahve sohbetlerinin.. ayran ve mantıyı da unutmamak gerekir 😂😂"